Müzisyenliği ve DJ kimliğiyle 1990'larda drum and bass müzik türünün yükselişi sırasında büyük bir rol üstlenen Goldie, müziğinde kullandığı "time stretching" tekniği ile türün evriminde önemli bir katkıda bulunmuş ve drum and bass'in özgün ritim yapısını şekillendirmiştir.
Time stretching, bir ses dosyasının süresini, tonu ve yüksekliği bozmadan değiştirmeye imkan tanıyan dijital bir ses işleme tekniğidir. Goldie'nin bu tekniği kullanarak oluşturduğu müzik, drum and bass ritimlerinin hızlı ve enerjik yapısına bir iltifat olmuştur.
Goldie bu tekniği stüdyosunda bulunan ve normalde elektrik gitarlar için yapılmış olan ‘’H3000 ultra harmonizer’’ sinyal işleyicisine, davul örnekleri bağlayarak buldu. O sıralar kimse bu hareketin nesiller boyu sürecek olan drum and bass kültürün en önemli anlarından biri olduğunun farkında değildi.
Goldie, özellikle 1995 yılında piyasaya sürdüğü "Timeless" adlı ilk albümünde time stretching tekniğini sıkça kullanmıştır. Albümdeki "Inner City Life" parçası, drum and bass müzik türüne yeni bir boyut kazandıran hızlı ve karmaşık ritimleri ile dikkat çeker.
Time-Strecthing, diğer prodüktörler ve DJ'ler için büyük bir ilham kaynağı olmuştur ve 1990'ların ortalarında bu teknik, drum and bass kültürünün temel yapı taşlarından biri olarak kabul edilmiştir. Prodüktörler, time stretching sayesinde daha önce benzeri görülmemiş ritim yapıları ve ses dokuları yaratma fırsatı yakalamışlardır.
Sonuç olarak, Goldie'nin icadı, drum and bass kültürünün gelişiminde büyük bir etkiye sahip olmuştur. Yaratıcılığın sınırlarını zorlayan kişiliklerin, olaylara ve dünyaya farklı perspektiflerden bakabilme yetenekleri karşısında her zaman büyülenmişimdir. Goldie'nin Time-Strecthing ’inin, "timeless" bir kültürün doğuşuna olanak tanıması, bize tezatların ve beklenmedik bağlantıların güzelliklerini göstermektedir. Bu durum, sanatın evrensel dilinde ne denli etkileyici ve güçlü dönüşümler yaratabileceğini bir kez daha kanıtlar niteliktedir.